SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

MENASİK BAHSİ

<< 1855 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ مَيْمُونِ بْنِ جَابَانَ عَنْ أَبِي رَافِعٍ عَنْ كَعْبٍ قَالَ الْجَرَادُ مِنْ صَيْدِ الْبَحْرِ

 

Ka'b (r.a.)'den; demiştir ki: -Çekirge deniz av(lar)ındandır.

 

 

İzah:

bk. Beyhakİ, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 207.

 

Ka'bu'l-Ahbâr önceleri çekirgenin deniz hayvanlarından olduğu, binaenaleyh ihramh bir kimsenin çekirge avla­yıp yemesinde veya öldürmesinde bir sakınca bulunmadığı kanaatinde iken 1853 numaralı hadis-i şerifin şerhinde de açıklandığı, gibi kendisi ihramh iken öldürdüğü iki çekirgeden dolayı Hz. Ömer'in kendisinden sadaka olarak iki dirhem vermesi gerektiğini söylemesi üzerine bu fikrinden vazgeçmiştir. Ulemânın büyük çoğunluğuna göre ihramlı iken çekirge avlayan kim­seye ceza lâzım gelir. Ancak bu cezanın miktarı konusunda da ulemâ ihti­lâf etmişlerdir. İmam Mâlik'e ve Hanefî ulemâsına göre, ihramh iken çe­kirge öldüren bir kimsenin vermesi gereken sadakanın miktarı ile ilgili ola­rak belli bir ölçü yoktur. Binaenaleyh bu kimse dilediği kadar sadaka ver­mekte muhayyerdir. Delilleri ise, 1853 numaralı hadisin şerhinde geçen İbn Abbas'ın bu cezayı onun için "bir avuç buğday" olarak takdir ettiği­ne dâir hadistir. İmam Şafiî ve Ahmed'e göre ise, bu cezanın miktarı çe­kirgenin kıymeti kadardır. Bir fakire birer müdd veya bir fıtır sadakası kadar buğday verilir. Yahutta her bir fakire verilecek mezkûr miktarlar karşılığında birer gün oruç tutulur. Bu görüş imam Mâlik'den de rivayet olunmuştur.